Avrupa’nın en popüler turistik şehirlerinden Barselona, “aşırı turizm”in yol açtığı sorunlara karşı yerel halkın başlattığı isyanla çalkalanıyor. Artan kiralar, dayanılmaz kalabalık ve şehrin dokusunun bozulması nedeniyle öfkeli olan Barselonalılar, “Turistler Evinize Dönün” yazıları ve su tabancalı protestolarla tepkilerini gösterirken, şehir yönetiminden de bu isyana yanıt olarak radikal bir adım geldi: 2028’e kadar şehirdeki tüm turistik kiralık evlerin yasaklanması planlanıyor.
Uluslararası medyanın “turizmfobi” olarak adlandırdığı bu tepki dalgası, Haziran ayındaki büyük protestolarla zirveye ulaştı.
“Barselona satılık değil” pankartları taşıyan gruplar, şehrin duvarlarına turist karşıtı mesajlar yazdı ve hatta bazı aktivistler, tatilcilere su tabancalarıyla su sıktı. Bu eylemler, yerel halkın kendi şehirlerinden dışlanmış hissetmesinin ve bir “eğlence parkı”nda yaşadıklarını düşünmelerinin bir yansıması olarak görülüyor.
Öfkenin temelinde, 2025’te 20 milyonu aşması beklenen turist sayısının yarattığı baskı yatıyor. Airbnb gibi kısa süreli kiralamaların patlaması, yaklaşık 10.000 konutu piyasadan çekerek kiraları fahiş seviyelere çıkardı.
Park Güell yakınlarında yaşayan bekar anne Eva Vilaseca, durumu “boğucu ve stresli” olarak tanımlayarak, artan kira nedeniyle şehrini terk etmek zorunda kalmaktan korktuğunu belirtiyor. Vilaseca’nın hisleri, bakkalların yerini hediyelik eşya dükkanlarının aldığı mahallelerde yaşayan binlerce Barselonalı tarafından paylaşılıyor.
10.000 kiralık ev piyasaya dönecek
Barselona Belediye Meclisi, halkın tepkisine kayıtsız kalmayarak tarihi bir karar aldı.
Plana göre, Kasım 2028’e kadar şehirdeki tüm kısa süreli turistik kiralamalar yasaklanacak. Bu hamleyle, şu anda turistlere kiralanan yaklaşık 10.000 evin yeniden yerel halk için uzun süreli kiralık konut piyasasına sunulması ve konut krizinin hafifletilmesi hedefleniyor.
Bu sırada şehir yönetimi, “sorumlu turizm” kampanyaları yürütürken, halkın öfkesi sadece kiralık evlerle sınırlı değil. Aktivistler, aşırı turizmi daha da artıracağı gerekçesiyle tartışmalı havalimanı genişletme projesine karşı da protestolar düzenliyor. Barselona’da yaşananlar, dünya çapında birçok şehrin turizm ekonomisi ile yerel halkın yaşam kalitesi arasında denge kurma mücadelesinin en çarpıcı örneklerinden birini oluşturuyor.
